25 Şubat 2009 Çarşamba

Aristoteles, Topikler, Kitap I, Bölüm 10

O zaman öncelikle diyalektik önerme ile diyalektik problemin doğasını tanımlayalım. Her bir önerme ve her bir problem diyalektik olarak ortaya konamaz; çünkü sağduyu sahibi hiç kimse, hiçbir kişinin görüşü olmayan bir şeyi önermeye koymaz, aynı şekilde herkese yahut çoğu insana açık gelen hiçbir konu da problem içine konmaz; çünkü bu durumda problem herhangi bir soru sormayacak, önerme de kimseden kabul görmeyecektir. İmdi, diyalektik önerme, herkesçe yahut çoğunlukça yahut da bilgelerce –ya bilgelerin tümünce yahut çoğunluğunca yahut da onların en ünlülerince- inanılan görüşlere uygun olan ve paradoksal olmayan bir görüştür; çünkü bir bilgenin görüşü, çoğunluğun görüşlerine karşıt değilse kabul edilecektir. Kabul edilmiş görüşlere yakın olan görüşler de diyalektik önermedir ve aynı şekilde kabul edilmiş görüşlerin karşıtının çelişiğiyle bulunan görüşler ve keşfedilmiş sanatlara uygun görüşler de. Dolayısıyla, eğer karşıtların bilgisinin aynı olduğunu genel bir düşünce olarak kabul edersek, karşıtların algılanmasının aynı olduğu genel bir düşünce olarak görülebilir; aynı zamanda, sadece tek bir gramer bilimi olduğunu genel bir düşünce olarak kabul edersek, sadece tek bir flüt çalma biliminin bulunduğu da genel bir görüş olarak kabul edilebilir; bunun yanında eğer bir gramer biliminden daha fazlası bulunduğu genel bir düşünce olarak kabul edilirse, tek bir flüt çalma biliminden daha fazlası bulunduğu da genel bir düşünce olarak kabul edilebilir; çünkü bunlar benzer ve yakındırlar. Benzer şekilde, genel olarak kabul edilmiş düşüncelerin karşıtlarının çelişiği yoluyla bulunan önermeler de genel olarak kabul edilmiş düşünceler olacaktır; çünkü kişinin arkadaşlarına iyi davranması gerektiği genel olarak kabul edilmiş bir düşünce ise, kişinin arkadaşlarına kötü davranmaması gerektiği de genel olarak kabul edilmiş bir düşüncedir. İmdi, arkadaşlarımıza kötü davranmamız gerektiği genel olarak kabul edilmiş düşüncenin karşıttır ve kişinin arkadaşlarına kötü davranmaması gerektiği bu karşıtın çelişiğidir. Aynı şekilde, eğer kişi arkadaşlarına iyi davranmak zorunda ise, düşmanlarına da iyi davranmamak zorundadır: bu da genel olarak kabul edilmiş düşüncenin karşıtının çelişiğidir; zira genel olarak kabul edilmiş düşüncenin karşıtı, kişinin düşmanlarına iyi davranmak zorunda olmasıdır. Aynı şey diğer durumlar için de vakidir. Bir karşılaştırmada karşıt hakkında dile getirilen bir karşıt da, genel olarak kabul edilmiş bir düşünce olacaktır; örneğin, eğer dostlarımıza iyi davranmamız gerekiyor, düşmanlarımıza da kötü davranmamız gerekir. Kişinin dostuna iyi davranmak zorunda olması, kişinin düşmanına kötü davranmak zorunda olmasının karşıtı olarak ortaya çıkabilir; ancak bunun gerçekten doğru olup olmadığı karşıtlarla ilgili tartışmamızda ele alınacaktır. Şu da çok açık: sanatlarla uyumlu olan bütün görüşler diyalektik önermelerdir; zira tartışılan konuları incelemiş olanların görüşleri kabul edilecektir. Örneğin, tıbbi sorunlar hakkında, kişi doktorun düşündüğü gibi ve geometri konusunda da geometricinin düşündüğü gibi düşünecektir; aynı şey diğer bilimler/sanatlar konusunda da vakidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder